Kılıçdaroğlu, Erzincan Tercan’da: “O zaman Asıl Artışı Belediye Başkanları Seçiminden Sonra Göreceksiniz.
HABER: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: FURKAN ERDEM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzincan Tercan’da; “Emeklinin durumunu biliyorsunuz. Ne diyorlar? ‘Emekli maaşına yılsonunda zam vereceğiz.’ Yani ‘Ocak ayında vereceğiz’ diyorlar. Ocakta veririz ne demek Ocaktan sonra asıl zammı yaparız diyorlar şimdi durumu yönetiyoruz modülü parça parça artırıyoruz ama ocaktan sonra bir bakarsınız yağmur yağacak .’ ‘Belediye başkanlarının seçimi gelecek. Asıl zammı o zaman göreceksiniz. O zaman vatandaşın diş etini nasıl sıktığını göreceksiniz’ diyorlar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün Erzincan’da; Tercan Meydanı’ndan düzenlenen Halk Buluşması programına katıldı. CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, Kılıçdaroğlu’nun huzurunda vatandaşlara seslendi. Sarıgül dedi ki:
“Sayın Cumhurbaşkanım Erzincanlı adamım her olaya göğüs gerer ama haksızlığa ve vefasızlığa asla karşı durmaz. Bugün Erzincan canlandı bize can verdiniz. Tarlada üretim, fabrikada üretim diyenler, Kamuda dürüst yönetim, sadece kendisine oy verenlerin hakkını ve hukukunu değil, AK Parti’ye de hoşgeldiniz MHP’ye oy veren kardeşlerimizin haklarına sahip çıkan, milleti elden bırakmayan Cumhurbaşkanımıza hoş geldiniz. birlik, inançlara saygı duyar ve her zaman laikliği savunur.”
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Sizinle biraz sohbet edeceğiz. Türkiye’nin durumunu biliyorsunuz. Emeklinin durumunu biliyorsunuz, çiftçinin durumunu biliyorsunuz. Bu kadar sıcak ortamda Kılıçdaroğlu bize ne anlatacak diyeceksiniz. ■Sonra alıyor,hatırlıyor musunuz Toprak Mahsulleri Ofisi’nde bir söz vardı: “Mekan kara günde çiftçinin dostudur” Ama şunu unutmayın:Çiftçinin parasını 4 ay sonra öderim diyor. Kim çalışıyor, alın teri ile helal ekmek kazanıyorsa, ben her ortamda her zaman yanında oldum, olmaya da devam edeceğim.
“DIŞARIDAN BUĞDAY ALIYORLAR, ARPA ALIYORLAR, ET ALIYORLAR, TAVUK ALIYORLAR. DÜNYA MİLYAR DOLARI VERİYORLAR. ÇİFTÇİMİZE GELİYORLAR PARA YOK DİYORLAR”
Dizeli bilirsiniz, nereden geldiğini; Gübrenin nereden geldiğini biliyorsunuz. Yaşayarak görürsün, satın alarak. Biz de okuyoruz. Biz de dinliyoruz. Çiftçi ile orta bir noktaya geldik; Ziraat odalarıyla, üreticilerle konuşuyoruz.
Yurt dışından buğday, arpa, et, canlı hayvan, mercimek, nohut alıyorlar. Dünyada milyarlarca dolar ödüyorlar. Ama iş çiftçimize gelince ‘para yok’ diyorlar. Kardeşin Kemal, senin hak ve hukukunu tüm Türkiye’de sonuna kadar savunacaktır. Bundan emin olmanı istiyorum.
“Esnaf Allah aşkına, ÜRÜN SATILDIĞINDA VE YENİ ÜRÜN ALMAK İSTEDİĞİNDE PARA VEREMİYOR. SABAH ÖĞLE YEMEĞİ AKŞAM”
Esnafın durumu… Allah aşkına esnaf gidip yenisini almak isteyince sattığı esere gücü yetmiyor. Sabah zam, öğle zam, akşam zam… Bu nereye varacak? Bundan dolayı esnaf kardeşim zamanı geldiğinde sigorta primini bile ödeyemiyor. Ödeyemediği için bu kez sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Bu işkenceyi biliyorum. Gittiğim her yerde şarkı söyledim. Seslendirmeye devam edeceğim. Ziraat Bankası’nın çiftçiye ucuz kredi vermesi gerektiği gibi, Halk Bankası da esnaf dostu olarak esnafa ucuz kredi sağlamalıdır. Ama yolunuzu kapatıyorlar. Size gelince kredi vermiyorlar ama iş ağalara, paşalara gelince çok düşük faiz oranlarıyla dünyanın kredisini veriyorlar. Bunların hepsini ben hafızamın bir köşesine yazdım, siz de hafızanızın bir köşesine yazın.
“TERCANLILARA TEŞEKKÜR EDERİM. SON SEÇİMLERDE TARİH YAZDINIZ”
Ben de Tercan halkına borçluyum. Son seçimlerde tarih yazmıştınız. teşekkürler var. Tüm Tercanlı kardeşlerime yürekten teşekkür ederim. Ben samimiyim. Hakkı teslim ettin.
“O ZAMAN ESAS YÜKSELİŞİ BELEDİYE BAŞKANLARININ SEÇİMİNDEN SONRA GÖRECEKSİNİZ”
Emekliliğe gelince… Emeklinin durumunu biliyorsunuz. Ne diyorlar? ‘Emekli maaşına yıl sonunda zam yapacağız’; yani ‘Ocak’ta vereceğiz’ diyorlar. ‘Ocak’ta vereceğiz, asıl zammı Ocak’tan sonra yapacağız, şimdi durumu yönetiyoruz’ ne demek? Parça parça yapıyoruz. Ama ocaktan sonra görürsünüz, yağmur gibi gelir, derler.
Unutma. Ocak ayından sonra yani belediye başkanlarının seçimi gelecek, o zaman asıl artışı belediye başkanlarının seçilmesinden sonra göreceksiniz. O zaman gerçek acıyı göreceksin. O zaman vatandaşın ağzını nasıl sıkıyorlar göreceksiniz.
Bu yüzden bugün size hatırlatmak gibi bir görevim var. Allah aşkına, evlatlarınızı seviyorsanız, bu güzel vatanı seviyorsanız, hepimiz bu memlekette rahat yaşamak istiyorsak, önümüzdeki belediye seçimlerinde elinizi vicdanınıza koyun, oyunuzu kullanın. Halktan yana, adaletten yana, hukuktan yana, insanlıktan yana kullanın.
“200 LİRALIK BANKOT 2009 YILINDA YÜRÜRLÜĞE GİRMEMİŞTİR. YÜRÜRLÜĞE ULAŞTIĞINDA BU BANKNOTLA 131 DOLAR ALDINIZ. ŞİMDİ SADECE 7 DOLAR ALACAKSINIZ”
Bak bu 200 lira. Piyasadaki en yüksek rakama sahip 200 liralık banknot budur. Ne zaman çıktı ve şimdiye kadar neler yapıldı. 2009’da 200 liralık banknot yürürlüğe girdi. 2009’da bu banknotla 131 dolar alıyordunuz. Şimdi sadece 7 dolar alıyorsun. Daha iyi bir örnek paranın nasıl eridiğini gösteremez. İkincisi, pirinç Bu para birimi devreye girdiğinde 44 kilo pirinç alındı. Şimdi bu 200 lira ile en fazla 5 kilo pirinç alabiliyorsunuz. Kuzu ilk çıktığında 14 kilo kuzu alabiliyordunuz. Şimdi sadece 600 gram alabilirsiniz.
“PARANIN İTİBARI MİLLETİN İTİBARIDIR. BUGÜN 200 LİRA NEREDEN GELDİ, TÜRKİYE’NİN İTİBARI NE KADAR GÖRÜYORSUNUZ”
Şimdi Sarıgül’ün deyimiyle Erzincan, Tercan halkına seslenmek istiyorum. Canlarım… Dostlarım… Yaşıyorsak, ülkenin durumunu hep birlikte düşünmeliyiz. Yaşıyorsak ülkeyi bu musibetten kurtarmak zorundayız. Canlıysak, milliyetçiysek, vatanımızı seviyorsak gereğini yapmak zorundayız. Bakın, bu banknot basıldıktan bir süre sonra Erdoğan şu konuşmayı yaptı: ‘Para, bayrak gibi, bir ülkenin gücünü, prestijini, bağımsızlığını simgeler, marş gibi.’ Gerçek mi? Evet bu doğrudur. Paranın prestiji milletin prestijidir. Bugün 200 liranın nereden geldiğini, Türkiye’nin itibarının ne olduğunu gördünüz. Bir ülkeyi yöneten bir kişi mal varlığı nedeniyle tehdit ediliyorsa, beni kızdırmayın mal varlığınızı ifşa ederim deniliyorsa, o zaman Türkiye’nin içinde bulunduğu kuralları sizin ve benim düşünmemiz gerekir. Vicdanınızı teslim edin ve çokça oy verin.”
